Yüksel Pazarkaya, Türk edebiyatının ve Türk yazarlarının Almanya'daki gönüllü kültür sanat elçisi oldu.
1960’larda uluslar arası somut şiir akımı içinde Türkçe yazarak yer alan tek şairdir. Türkçe ve Almanca somut şiirleri Japonya’dan Brezilya’ya, Çekoslovakya’dan Amerika’ya kadar pek çok uluslar arası antolojide yer aldı, müzelere girdi.
1970-80 yılları arası Türk Edebiyatında Yeni Oluşum Dönemi yazarları arasına girdi. Çeviriler yaptı, kültürel etkinliklere yer verdi. Kırk yılı aşkın bir süredir Türkiye'den Almanya'ya çalışmak, "biraz para biriktirip dönmek" için giden, tüm gurbetçilerin sesi oldu. Eserleri Türk, Alman, Amerikan, Japon v.b. üniversitelerinde araştırma konusu yapıldı, en çok satılanlar arasına girdi. Almanya’ya göçün ve Almanya’daki Türk edebiyatının "öncü yazarlar"dan sayıldı.
Almanya'daki Türkiyeli diğer birinci kuşak yazarların çoğu Türkçe yapıtlar verse de ülke ve dil ile organik bağlarını kopardılar, Almanya'yla uyum sağlayamadılar. Bu durum eserlerinde de yansıdı. Oysa Pazarkaya, yaşamı boyunca Türk kültür dünyasını Batının anlayacağı dille anlatmaya çalışsa da bunu kendi dilinden kopmadan gerçekleştirmeye özen gösterenlerden oldu.
Yüksel Pazarkaya, iki Almanya'nın birleşmesi süreci içinde azınlıkların karşılaştığı haksızlıklardan, özellikle büyük olay yaratan Mölln ve Solingen olaylarından sonra bu konuda dostu ünlü Alman yazarlarıyla söyleşiler yaparak, kitaplaştırdı. Bunların bir bölümünü görev yaptığı Köln WDR radyosundan yayımlayarak, Alman kamuoyunu etkiledi.
|